www.google.com

bilalkayabay.blogspot.com

9 Haziran 2010 Çarşamba

YÜREK VE AKIL

                                      AKIL MI DEDİNİZ
Akıl dediğiniz nedir. Bir davranışımız birilerince alkışlanır: "Oo... Helal olsun, çok akıllı insan" .birilerince de kınanır, hatta ayıplanır: "yahu böyle de akılsızlık olmaz ki..."

Ne demiş atalarımız: "herkes kendi aklını beğenmezse çatlar ölür." öyle olunca da herkes akıllılık diye, başkalarına da kendi aklını dayatır. Ne kadar karşı koysak da, ister istemez, bizim dışımızdakilerin bize "akıl" diye gösterdikleri neyüdüğü bilinmez kavramın sarmalına dolanırız.

Ben beni bildim bileli sorgularım bunu. Bir davranışımdan ötürü, akıllı insanlardır diye bilinen koca koca insanlar tarafından "akılsızlıkla" suçlanırken; yine aynı türden başkaları tarafından, göklere çıkarıldım.

Sonra, düşünmeye başladım: "yahu bunların hepsi aklı başında saygın insanlar olarak bilinen insanlar. Birileri böyle diyor, birileri öyle. Peki, bu akıl nasıl bir şey."

"O zaman, kendi aklımı kurmalı kullanmalıyım" dedim. Dedim ama bir baktım ki, kendi aklım sandığım da biraz ondan, biraz bundan, biraz şundan. Kendi "saf" aklını kurman olanaksız. Binlerce yıldır bu iş böyle kurgulanmış. Herkes kendi aklını dayatmış ki, insanları kullanabilsinler, istedikleri gibi yönetebilsinler. İnsan ilişkilerinden tut, devlet - halk ilişkilerine, devletlerarası ilişkilere hep böyle.

İşte o zaman bu açmazdan çıkmanın bir tek yolu vardı: yüreğimin sesini" dinlemek. Bütün yanlışlarımı aklım yaptırdı. Yüreğimin sesi hiç yanıltmadı beni. Bu herkes için geçerli, farkında olmasalar da.